Yemin ne demektir, dinî hükmü nedir?
Yemin, inanan bir mümin kimsenin Allah’ın adını veya bir sıfatını zikrederek sözünü kuvvetlendirmesi demektir. Mesela “Vallahi (Allah’a yemin ederim ki) şu işi yapmam”, “Billahi (Allah’a yemin ederim ki) şu yere gitmeyeceğim” şeklindeki beyanlar böyledir. Yemin nedir ve yemin bozmanın kefareti nedir?
Yemin etmek tutulduğu ve yerine getirildiği zaman mübah bir davranıştır ama gereksiz yere yemin etmek doğru değildir.
Yerine getirilmesi mümkün olan bir şeyi, ileride yapacağına dair yemin eden kimse bu yemini tutmak zorundadır.
Kur’ân-ı Kerîm’de Yemin Nerde Geçer?
Kur’ân-ı Kerîm’de, verilen sözün yerine getirilmesi hakkında “Yeminlerinizi koruyunuz (yerine getiriniz)” (el-Mâide, 5/89), “Allah adına yaptığınız ahitleri yerine getirin. Allah’ı kefil tutarak kuvvetlendirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızı bilir.” (en-Nahl, 16/91) buyurulur.
Bu sebeple bir Müslümanın boş yere veya tutamayacağı veya olmayan bir şey için yemin etmesi günahtır. Hele ki boş yere ve yalan sözleri inandırıcılık için yemin edilmesi daha büyük günahtır.
Gerçek bir mümün ise yalan yere yemin etmemesi, yemin etmişse bu, verdiği söze Allah’ı şahit tutmak demek olduğundan mutlaka yeminine bağlı kalması gerekir.
Yemin keffâreti nasıl yerine getirilir?
Ylan yere edilen yemin veya tutulmayan sözler ve davranışlar için edilen yeminler için kefaret vardır.
Her ne şekilde olursa olsun geçerli (mün’akide) olan yemini bozan kimselerin yemin keffâreti ödemeleri gerekir.
Yemin keffâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu keffâret ve sıralama Kur’ân-ı Kerîm’de belirtilmiştir (el-Mâide, 5/89).
Ağız alışkanlığı Yemini Günah mı?
Kur’ân-ı Kerîm’de, çok yemin etmenin Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyen işlerden biri olduğuna işaret edilir. “Yemin edip duran kimseye boyun eğme!” (el-Kalem, 68/10) buyrulmuştur.
Lağv Yemin Nedir?
Dil alışkanlığıyla söylenen, başka bir deyişle, herhangi bir işin yapılması veya yapılmaması yönünde bir içeriğe sahip olmayan “vallahi”, “billahi” şeklindeki sözler hükümsüz (lağv) yemin sayılır.
Kur’ân-ı Kerîm’de, “Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden (lağv yemininden) dolayı sizi sorumlu tutmaz.” (el-Mâide, 5/89) buyrulmuştur.
Bu sebeple bu tür yeminden dolayı keffâret gerekmediği bildirilmiştir. Ancak ağız alışkanlığıyla ikide bir yemin edenlerin bu kötü âdeti en kısa sürede bırakmaları gerekir.
Hiçbir kasıt olmasa bile gelecekteki bir iş hakkındaki her türlü yemin, mün’akid yemin kapsamındadır ve yeminin gereği yerine getirilmediğinde keffâret gerekir. Yani bu tür yeminler kasıtsız söylense bile yemin-i lağv sayılmaz (Merğinânî, el-Hidâye, 2/317).